Yüce Kur'an, insanları ortak paydada buluşmaya davet etmekle birlikte parçalanıp bölünmemeyi emretmektedir. İnsana bahşedilen aklın kullanılmasını öğütlemektedir. Birtakım dinî gruplar bilgiyi yeterince fonksiyonel bir hale getirememekte, geçmişte kalan olguları kutsallaştırmakta, derin kimlik krizleri yaşamaktadır. Çalışmamızda incelemeye çalıştığımız Selefilik, dönemsel olarak farklı tanımlamalar ile açıklanmıştır. Genel olarak, sahâbe, tâbiîn ve tebe-i tâbiîn neslinin dinî anlayışını ifade eden bu kavram ideolojik olarak farklı boyutlar edinmiştir. Bazı selefîler, bu ilk üç nesli kutsallaştırmıştır. Aynı zamanda gelenekçi bakış açısıyla bu ilk üç nesil ile birlikte dinin tamamlandığını iddia etmiş ve dinî anlamda yeniliklere karşı çıkmıştır. Selefilik, mezhep olmamakla birlikte dinî zihniyeti ve akımı ifade eden bir kavramdır. Dinî metinleri anlama ve yorumlama çabaları içerisinde olan literalist okumayı savunan Selefîlik, tutucu ve muhafazakâr bir anlayış ile akılcı düşünceyi öteleyip kendine özgü sistem meydana getirmiştir. Selefilik, ilk üç neslin dinî anlayışnı ve metodunu benimseyen İbn Teymiyye (öl. 728/1328) ve talebesi İbn Kayyım el-Cevziyye (öl. 751/1350) ile düşünce sistemi haline gelmiştir. Daha sonra gelen ve modern asırda çokça tartışılan dinî gruplar, kendi kaynaklarında sürekli ilk üç nesle atıf yapmış ve bu nesillerde olmayan uygulamalara karşı çıkılmıştır. Dinî alan kısıtlanarak radikal düşünce tarzları ön plana çıkmıştır. Çeşitli Müslüman coğrafyalarda ortaya çıkan şiddet, savaş ve geri kalmışlık gibi durumlar vardır. Bundan dolayı bu coğrafyalardaki dinî grupların karakteristik özellikleri ve dinî anlayışları incelenmesi gereken önemli bir olgudur. 18. yy'da Muhammed b. Abdulvehhâb (öl. 1206/1792) liderliğinde Necd bölgesinde İslam'ı tekrar diriltme gayesiyle ortaya çıkan Vehhâbîlik, 1744 yılında yapılan Dir'iye antlaşması ile siyâsî bir evreye girmiştir. Vehhâbîliğin yayılma sürecinde emr'i bi'l ma'ruf ve'n-nehyi'l ani'l-münker, bid'at, şirki ortadan kaldırma, tevhidi yayma gibi ilkeler önemli yapı taşları olmuştur.
While the Holy Qur'an invites people to meet on a common ground, it orders not to be divided or divided. It advises the use of the mind bestowed on man. Some religious groupsi do not make the information functional enough, sanctify the facts of the past, and experience deep identity crises. Salafism, which we tried to examine in our thesis, has been explained periodically with different definitions. Generally, this concept, which expresses the religious understanding of the Sahabah, tabieen and atba al-tabieen generation, has acquired ideologically different dimensions. Some Salafists, sanctified these first three generations, and with a traditionalist point of view, they objected to religious innovations that religion was completed with these first three generations. Although Salafism is not a sect, it is considered as a concept that expresses the mentality. Salafism, which defends the literalist reading, which is in these efforts to understand and interpret, has developed a conservative and conservative understanding and created its own unique system by postponing rational thought. Salafism, became a system of thought with Ibn Taymiyya (d.728/1328) and his student Ibn Qayyim al-Jawziyya (d.751/1350), who adopted the religious understanding and method of the first three generations. The religious groupsi that came later and have been widely discussed in the modern century have always referred to the first three generations in their own sources, practices that did not exist in these generations have been opposed, the religious field has been restricted and radical ways of thinking have come to the fore. There are situations such as violence, war and backwardness in various Muslim geographies. The characteristic features and religious understanding of religious groups in these geographies is an important phenomenon that needs to be examined. In the 18th century, Wahhabism, which emerged with the aim of reviving Islam in the Najd region under the leadership of Muhammed b. Abd al-Wahhab, entered a political phase with the Dir'iyye agreement was made in 1744. Al-amr bi-l-ma'ruf wa-l nahy an al-munker, bid'ah, eliminating shirk and spreading tawheed have been important building blocks.