Türk halk tıbbının oluşumu ve gelişiminde özel bir yere sahip olan Uygur halk tıbbı; sağlık ve hastalık anlayışı, hastalıkların teşhisi, tedavilerde kullanılan yöntemler ve şifacıların vasıfları açısından oldukça gelişmiş bir sistem üzerine kuruludur. İnanç sistemi, Doğu Türkistan’ın İpek Yolu güzergâhındaki farklı kültürler ile etkileşimleri, tıp alanında yapılan çeviriler ve yerleşik yaşamın zengin birikimi, Uygur halk tıbbının oluşumunda mihenk taşı olmuştur. Bu tarihî ve kültürel birikimi geliştiren Uygurlar, gerek geleneğin icracıları ve kullanılan yöntemler gerekse de sağaltmada kullandıkları unsurlar açısından halk tıbbının sistemli hâle gelmesini ve reçetelendirilmesini sağlamışlardır.
Uygur halk tıbbının aktarımında sözlü kültürün önemli bir yeri vardır. Tedavi amacıyla gerçekleştirilen uygulamalar ve bu uygulamaların icrası sırasında yer verilen sözel unsurlar, ritüeller geleneğin aktarımında rol oynamış olması münasebetiyle birçok çalışmaya konu olmuştur. Temel itibarıyla sözel bir anlatı geleneğine sahip olan Türk halk hekimliği/tıbbı üzerine yapılan çalışmalarda şifacı, tedavi yöntemleri ve tedavi materyalleri ele alınırken şifacı, şifacı-hasta, hasta, hasta-hasta vb. ekseninde ortaya konan, şifacının şifacı olma sürecinde öncelikle kendini benimseme hem de toplumda kabul görme işlevine sahip dönüştürücü ve yeni bir özne inşasını sağlayan anlatılar, hastanın şifa bulma sürecinde etkili olan şifacı ve uyguladığı tedavi yöntemi doğrultusunda aktardığı (özellikle olağanüstü niteliklere sahip) anlatılar göz ardı edilmiştir. Çalışmada Uygur halk tıbbından hareketle icracı konumunda olan şifacıların kendisine şifacı olma vasfını kazandıran ve toplumda kabul görmesinde etkin rol oynayan anlatılarının yanı sıra hastanın iyileşme sürecini kapsayan ve şifacının şifa vasfına yönelik hastanın ortaya koyduğu (genellikle olağanüstülük içeren) “hastalık anlatıları” işlevleri bakımından değerlendirilmiş olup yeni bir tür olarak ele alınmıştır.
Uyghur Folk medicine, which has a special place in forming and developing Turkish folk medicine, is based on a well-developed system both in the past and today in terms of sense of health and disease, diagnosis of diseases, methods used in treatments and healers’ qualifications. Belief system, interactions of Estern Turkestan with different cultures which is on the route of Silk Road, translations made in the field of medicine and rich accumulation of the settled life; all became touchstone in formation of Uyghur folk medicine. Uyghurs, who developed this historical and cultural accumulation, provided for folk medicine to become systematic and to be prescribed in terms of both performers of tradition and methods used, and elements they used in the healing.
Oral culture has an important place in the transfer of Uyghur folk medicine. The practices carried out for the purpose of treatment and the verbal elements and rituals included during the performance of these practices have been the subject of many studies since they have played a role in the transfer of the tradition. In the studies on Turkish folk physicianship/medicine, which basically has an oral narrative tradition, while the healer, treatment methods and treatment materials are discussed, the narratives that are put forward on the axis of healer, healer-patient, patient, patient-patient, etc., which enable the construction of a transformative and new subject that has the function of firstly adopting itself, and also being accepted in the society in the process of the healer becoming a healer; and those that the patient conveys in line with the healer who is effective in the healing process and the treatment method he/she applies (especially with extraordinary features) have been ignored. In the study, in addition to the narratives by the healers, who are in the position of the performer, based on Uyghur folk medicine, which give them the qualification of being a healer and play an active role in their acceptance in the society, the “illness narratives” that cover the healing process of the patient and that the patient reveals for the healer’s healing qualification (usually containing extraordinariness) are evaluated in terms of their functions and are considered as a new genre.