Türkiye, II. Dünya Savaşı'na girmemiş olsa da en az savaşan devletler kadar zarar görmüştür. Ülke ekonomisinde üretim neredeyse durmuş buna bağlı olarak ithalat ve ihracatta büyük aksaklıklar meydana gelmiştir. Dönemin getirmiş olduğu zorluklardan faydalanarak ülkede bulunan büyük bir kesim karaborsa yoluyla zengin olmuştur. Aynı amaçla çıkarılan Milli Korunma Kanunu ve Toprak Mahsulleri vergisinden daha fazla yankı uyandıran Varlık Vergisi ile savaş döneminde gereğinden fazla kazanç sağlayan insanlardan devletin hakkı olan alınıp devlet bütçesi rahatlatılmak istenmiştir. Dönemin Başbakanı Şükrü Saraçoğlu'nun Türkiye Büyük Millet Meclisine sunarak oy birliğiyle kabul edilen bu vergi hem ekonomik olarak ülkeyi kendine getirme süreci hem de haksız kazanç elde eden gayrimüslimlerin elinden Türkiye piyasasını alma çabası olarak tarihe geçmiştir. Varlık Vergisi ile ülke içerisindeki ekonomik ve kültürel problemlerin ortadan kaldırılması hedeflenmiştir. Ülke içerisinde çok partili hayatın eksiklerine rağmen modern, batıya yakın, metropol bir şehir olması için uğraşılan Ankara'da birçok plan gerçekleştirilmiş, yeni düzene uyum sağlayabilmek adına mimaride, tarımda, sanatta, kültürde, sanayide her alanda yenilikler yapılmış, var olan eksiklikler kapatılmaya çalışılmıştır. Aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti'nin başkenti olan Ankara vilayeti toplanan Varlık Vergisi için önemli bir kaynak olmuştur. Cumhuriyetin ilanından sonra özel konumu gibi nedenlerden dolayı başkent ilan edilen Ankara'da dönemin valisi Nevzat Tandoğan tarafından şirketlerden ve gayrimüslimlerden komisyonlar aracılığıyla borçlar tahakkuk ettirilmiştir. 15 Mart 1944 tarihinde ödenemeyen borçların silinmesiyle Varlık Vergisi yine meclis onayıyla yürürlükten kaldırılmıştır.
Turkey, II. Although it did not enter the World War II, it was damaged at least as much as the warring Atates. Production in the country's economy has almost stopped, and accordingly, major disruptions have occurred in imports and exports. Taking advantage of the difficulties brought by the period, a large part of the country became rich through the black market. With the Wealth Tax, which had more repercussions than the National Conservation Law and the Agricultural Products tax, which were enacted for the same purpose, it was aimed to relieve the State's budget by taking what the state deserves from the people who earned more than necessary during the war. This Tax, which was unanimously accepted by the Prime Minister of the time, Şükrü Saracooğlu, presented to the Frond National Assembly of Turkey, went down in history as both the process of bringing the country to itself economically and the effort to take the Turkish Market from the hands of those who made unjust gains, namely non- Muslims, With the Wealth Tax, it is aimed to eliminate both economic and cultural problems within the country. Despite the shortcomings of the multi- party life in the country, many plans were made in Ankara, which was struggling to become a modern, close to the west, metropolitan city. At the same time Ankara Province, the capital of the Republic of Turkey, has been an important source for the Wealth Wax collected. In Ankara, which was declared the capital city due to its location and various reasons after the proclamation of the Republic, debts were accrued by the then governor Nevzat Tandoğan from companies and non, Muslims through commissions. With the cancellation of unpaid debts on March 15, 1944, the Wealth Tax was abolished with the approval of the parliament.