Bu çalışmada yaşlı bireylerin çocuklarını yetiştirme tarzlarına bağlı olarak, yaşlandıklarında çocukları tarafından bakılma biçimleri incelenmiştir. Araştırmaya katılan bireylerin huzurevlerine yönelik algıları, aile içindeki ebeveyn ve çocuklar arasındaki ilişkiler ele alınan diğer önemli başlıklardır. Araştırmamız farklı sosyo-ekonomik düzeye ve yerleşim yerlerine sahip, 50 ve 85 yaş arası 28 birey ile yüz yüze ve bazı koşullarda da telefon görüşmeleri ile birebir görüşmeler sağlanarak gerçekleştirilmiştir. Artan şehirleşme, kadının iş hayatına geçişi, teknolojik gelişmeler, sağlık alanındaki iyileşmeler aile hayatını geniş ailelerden çekirdek aileye doğru küçültmüştür. Yaşanan bu toplumsal dönüşüm bireylerin aile içerisindeki sorumluluklarını arttırmıştır. Modern dünya aile içinde bakılmaya ihtiyaç duyan (çocuk-hasta-yaşlı) bireyler için kurumları kurtarıcı olarak sunmaktadır. Artan huzurevleri, bakımevleri, anaokulları, özel kreş ve gündüz bakım evleri bu durumu kanıtlar niteliktedir. Araştırmamız bu bağlamda ebeveynler ve çocukları arasındaki bakma biçimlerinin analizini oluşturmaktadır. Toplanan verilerin yorumlanıp değerlendirilmesi sonucunda, araştırmaya katılan bireylerin çocuklarına bakma biçimleri ile yaşlandıklarında bakılma biçimleri arasında anlamlı bir ilişki kurdukları tespit edilmiştir. Bu sebeple çoğu katılımcı çocuklarına kendilerinin baktığını ve bakması gerektiğini özellikle erken yaşlarda mecbur kalmadıkça çocukların kurumlara bırakılmamaları gerektiğini belirtmişlerdir. Bu noktada ebeveynler ve çocukları arasındaki ilişkinin olumsuz etkileneceği ve ebeveynlerin yaşlılık dönemlerinde ihtiyaç duydukları bakımın kurumlara devredileceği önermesi desteklenmiştir.
In this study, the ways in which older people are cared for by their children when they get older, depending on the way they raise their children, were examined. The perceptions of individuals involved in the study towards nursing homes, the relationships between parents and children within the family are other important topics that are discussed. Our research was conducted by providing face-to-face interviews with 28 individuals aged 50 and 85 with different socio-economic levels and settlements and, in some circumstances, telephone calls and one-to-one interviews. Increasing urbanization, women's transition to business life, technological developments, health improvements have reduced family life from large families to the nuclear family. This social transformation has increased the responsibilities of individuals within the family. The Modern world offers institutions as saviors for individuals who need to be cared for in the family (child-sick-old). An increase in nursing homes, nursing homes, kindergartens, private nurseries and day care homes is evidence of this. In this context, our research is an analysis of the ways in which parents and their children look. As a result of interpreting and evaluating the collected data, it was found that individuals participating in the study established a significant relationship between the way they care for their children and the way they are cared for when they are older. For this reason, most participants stated that they themselves take care of and should take care of their children, especially at an early age, if they do not have to, children should not be left in institutions. At this point, the suggestion that the relationship between parents and their children will be negatively affected and that the care parents need during their old age will be transferred to institutions has been supported.