Halkevleri, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Tek Parti Dönemi’nde 19 Şubat 1932’de Cumhuriyet Halk Fırkası (CHF)’nın bir kültür şubesi olarak kurulmuştur. Halkevlerinin temel vazifesi Atatürk ilke ve inkılâplarını Türk toplumuna anlatmak ve benimsetmekti. Bu ilke ve inkılâpları halka iletme aracı olarak Halkevlerinin kurulduğu yerlerde yerel dergilerden yararlanılmış, ülke genelindeki bütün vatandaşlara yaymak için de “Ülkü Dergisi” nden faydalanılmıştır. Halkevleri ilim, iktisat, siyaset, sanat, eğitim ve spor gibi bütün kültür sahalarında Türk vatandaşlarını yetiştirmek için imkânları dâhilinde öncü bir rol üstlenmiştir. Türk toplumunu kısa zamanda çağdaş düzeye getirecek olan kültürel, sosyal ve ekonomik atılımlar Cumhuriyet’in 10. yıldönümünden sonra uygulama alanına aktarılmaya başlanmıştır.
24 Şubat 1933 Cuma günü Adana Halkevi binlerce vatandaşın katılımı ve coşkun gösteriler ile açılmıştır. Adana Halkevi kendi bünyesindeki dokuz şubesi çeşitli dallara ayrılmış ve programlı bir çalışma sistemi içinde faaliyetlerine başlamıştır. Atatürk ilke ve inkılâplarını Adana Halkevi aracılığıyla şehir halkına anlatıp benimsetmek için konferanslar, törenler, kutlamalar, halk kürsüleri, temsiller, sinemalar, eğlenceler, kurslar ve neşriyatlar gibi çeşitli iletişim araçları kullanılmıştır. Cirit, güreş, futbol, jimnastik sporları, gezi ve ziyaretler, sosyal ve tıbbi yardımlar gibi faaliyetlerle şehir insanlarının kaynaşması amaçlanmıştır. Şehirde yaşayanları köylüler ile kaynaştırmak amacıyla yapılan faaliyetlerin bu doğrultuda geliştirilmesi için girişimlerde bulunulmuştur. Örneğin Adana Halkevi’nin Köycülük Şubesi, kaynaşma ve anlaşma amacıyla köylüleri imkân buldukça Halkevindeki genel eğlence ile toplantılara davet etmiştir. Halkevi üyelerini de belirli mevsimlerde köylerde düzenlenen kırsal kutlamalara davet etmiştir.
Atasözlerin, öz Türkçe kelimelerin, tarihi belgelerin ve arkeoloji kalıntılarının toplanması daha sonra Adana Halkevi’nin süreli yayın organı olan “Akgünler” gazetesinde, “Görüşler” ve “Çukurova” dergilerinde yer alması sağlanmıştır. Bu yayınlar müzede, sergide, okuma odalarında ve kütüphanede halkın yararına sunulmuştur.
The Community Centers were established as a cultural branch of the Republican People’s Party in 19th February 1932 during the One Party Period of the Republic of Turkey. The main duty of the Community Centers was to explain and adopt Atatürk’s Principles and Revolutions to the Turkish society. These principles and reforms had been benefited to spread to all the citizens of the country from local magazines where the Community Centers were established as a means of communicating with the people and they were benefited from “Ülkü Magazine”. Community Centers had undertaken a leading role for raising Turkish citizens in all cultural fields such as science, economics, politics, arts, education and sports. The cultural, social and economic breakthroughs that would bring the Turkish society to the contemporary level in a short time had been started to be transferred to the field of application after the 10th anniversary of the Republic.
In 24th February 1933, on Friday, the Adana Community Center was opened with the participation and enthusiasm of thousands of citizens. Adana Community Center had started its activities in a programmed working system with its own nine branches divided into several branches. Various means of communication such as conferences, ceremonies, celebrations, people’s courts, representations, cinemas, entertainments, courses and publications had been used to express the principles and reforms of Atatürk through the Adana Community Center. Activities such as jerid, wrestling, football, gymnastic sports, excursions and visits, social and medical aids are aimed at integrating city people. Initiatives had been made to develop activities aimed at integrating the residents of the city with the villagers in this direction. For example, the Peasant Branch of the Adana Community Center had invited the villagers to join the general entertainment and gatherings of the Community Center with the intention of integrating and negotiating. The members of the Community Center had also invited rural festivals organized in the villages in certain seasons.
Proverbs, self-Turkish words, historical documents and archaeological remains were gathered then were made available in the “Akgünler” newspaper, the “Görüşler” and “Çukurova” magazines, which is the regular publication of Adana Community Center. These publications were presented to the benefit of the people in the museum, exhibition, reading rooms and library.