Gündelik hayatta kullanılan birtakım giyim kuşam eşyaları, toplum içerisinde sadece bir
kıyafet unsuru değil, aynı zamanda belli bir zümrenin sembolüdür. O toplumdaki bazı
kimselerin imtiyaz sahibi olduklarını ve toplumsal rollerini göstermektedir. Kürkten imal
edilmekle beraber yünden veya çuhadan da elde edilen kalpak da bu eşyalardan biridir.
Osmanlı toplum hayatında bir kıyafet unsuru olarak kullanılan kalpak, özellikle sincap,
samur ve tilki kürkleri gibi yüksek kaliteli ve değerli kürklerden yapıldığından zenginlik ve
gösteriş sembolü olarak algılanmaktadır. Ayrıca leventlerin bu başlığı takarak gezmeleri ve
onların sert mizaçları kalpağa ayrı bir anlam da yüklemiştir. Sosyal hayata kayıtsız
kalmayan klasik şairler de bu şiir geleneği içerisinde kalpağı, gerek gerçek gerek sembolik
anlamlarıyla değerlendirmiş ve şiirlerinde yarattıkları anlam dünyası içinde
konumlandırmışlardır.
Bu çalışmada şairlerin şiirlerine aldıkları unsurlardan biri olan “kalpak”ın Osmanlı
Devleti’nin yazılı kaynaklarına ilk defa ne zaman ve nasıl girdiği araştırılmıştır.
Beraberinde Osmanlı toplum hayatı içerisindeki yeri ve algısı ile klasik Türk şiirindeki
serencamı anlatılmaya çalışılmıştır. Kalpağın Osmanlı arşivinde ve klasik Türk şiirinde
tespit edilebilen örnekleri ile klasik Türk şiir geleneğinde nasıl öne çıktığı ve şairlerin
zihninde nasıl bir şemaya sahip olduğu ortaya konmaya çalışılmıştır. Ayrıca kalpak
kelimesinin zaman içindeki anlamsal değişimi sebepleri ile ortaya konulmuştur.
Some clothing items used in daily life are not only an element of clothing in the society, but
also a symbol of a certain group. This symbol is show that some people in that society have
privileges and social roles. As it is mainly made of fur, it is also made of wool or broadcloth.
Kalpak, which was used as an item of clothing in Ottoman social life, is perceived as a symbol
of wealth and showing off. Especially since it is made of high quality and valuable furs such
as squirrel, sable and fox furs. In addition, the levents wearing this headgear and their tough
temperament gave a different meaning to the cap. Classical poets, who were not indifferent to
social life, evaluated the cape with both real and symbolic meanings in this poetry tradition
and positioned it in the world of meaning they created in their poems.
In this study, when and how “kalpak”, one of the elements mentioned by the poets in their
poems, entered the written sources of the Ottoman Empire for the first time was investigated.
Along with it, its place and perception in Ottoman social life and its serencam in classical
Turkish poetry were tried to be explained. It has been tried to reveal how the Kalpak stood
out in the classical Turkish poetry tradition and what kind of a scheme it had in the minds of
the poets, with examples that can be found in the Ottoman archives and classical Turkish
poetry. In addition, the semantic change of the word Kalpak over time has been revealed with
the reasons.