Özet:
İpek Yolu tarihten bugüne doğu ve batı medeniyetleri arasında ticari ve kültürel etkileşimlerin yaşandığı kadim bir yoldur. Adını ipekten alan İpek Yolu, güzergâhında başta ipek olmak üzere her türlü eşyanın transfer ve ticaretinin yapıldığı, insanlar arasında din, ideoloji, düşünce ve kültür alanlarında etkileşimlerin yaşandığı bir yol olmuştur. Antik dönemde birçok ulus İpek Yolu’nu yönetmek için birtakım stratejiler belirlemiştir. Bu uluslardan birisi de şüphesiz ki İpek Yolu’nun başladığı toprakların sahibi Çin ulusudur. Antik dönemde İpek Yolu güzergâhında oluşturulan stratejiler, özellikle Çin’in dış politikasını belirlediği Han ve Tang Hanedanlıkları döneminde oluşturulmuştur. Zaman içerisinde gelişen deniz ticareti sayesinde keşfedilmiş olan yeni pazarların da etkisi ile Antik İpek Yolu eski gücünü ve etkisini yitirmiş, ancak günümüz Çin devletinin bu kadim yolu canlandırma planlarını hayata geçirmeye karar vermesi ile Çin devlet başkanı Xi Jinping 2013 yılında yaptığı bir konuşmasında ‘‘Yeni İpek Yolu’’ projesini duyurmuştur. Antik İpek Yolu’nu canlandırmak amacıyla ileri sürülen bu proje ‘‘Bir Kuşak Bir Yol Girişimi’’ olarak da adlandırılmakta olup, güzergâh üzerinde bulunan ülkeler ile ikili işbirliklerine dayanan önemli bir ekonomi ve kültür projesidir. Antik dönemde Çin’in, İpek Yolu güzergâhlarının geçtiği bölgelerde ekonomik, siyasi ve kültürel alanlarda izlediği stratejiler, günümüz Yeni İpek Yolu projesinin temel kaynağı olarak nitelendirilmektedir. Bu çalışma; Çin’in antik dönemdeki İpek Yolu yönetimi ve stratejisi ışığında, günümüz Yeni İpek Yolu projesinin temellerini, kazanımlarını ve beklentilerini tarihi perspektiften analiz etmektedir.