Çalışmada dilimizin ve kültürümüzün en önemli parçalarından birisi olan deyimlerin öğretiminde dijital öykü kullanımının başarıya etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Karma yöntemin kullanıldığı araştırmanın nicel boyutunu tek gruplu öntest-sontest deneysel desen, nitel boyutunu ise olgubilim çalışması oluşturmaktadır. Araştırmanın çalışma grubunu Nevşehir ili, Derinkuyu ilçesi, Derinkuyu İmam Hatip Ortaokulunda 2021/2022 eğitim öğretim yılında eğitim görmekte olan 22 kişilik 7. sınıf öğrencisi oluşturmaktadır. Araştırmada nicel veri toplamak amacıyla araştırmacı tarafından geliştirilen deyimlerle ilgili başarı testi, nitel veri toplamak amacıyla da yapılandırılmış bireysel görüşme formu ve odak grup görüşmeleri kullanılmıştır. Uygulama 7 hafta boyunca sürmüştür. Öncelikle 7. sınıf Türkçe ders kitabında uygulama dönemine denk gelen metinlerdeki deyimler tespit edilmiş; tespit edilen bu 26 deyim araştırmacının hazırladığı öykülerde işlenmiş; son olarak hazırlanan öyküler dijital öykü biçimine getirilmiştir. Uygulamaya başlamadan önce geliştirilen deyimlere ilişkin başarı testi çalışma grubuna öntest olarak uygulanmıştır. Uygulama süresince derslerde karşılaşılan deyimlerle ilgili etkinlikler dijital öyküler üzerinden gerçekleştirilmiştir. Bu süreç içerisinde yapılandırılmış bireysel görüşme formu aracılığıyla uygulamaya ilişkin nitel veriler toplanmış, uygulama sonucunda da geliştirilen deyimlere ilişkin başarı testi sontest olarak uygulanmıştır. Uygulama bitiminden 3 hafta sonra ise kalıcılık testi uygulanmış ve odak grup görüşmeleri yapılmıştır. Elde edilen nicel verilerin analizi sonucunda çalışma grubunun öntest puanları (X̄=14,00) ile sontest puanları (X̄=18,77) arasında sontest lehine istatistiksel açıdan anlamlı farklılık (t=-7,692, p<0,05) olduğu, çalışma grubunun sontest puanları (X̄=18,77) ile kalıcılık testi puanları (X̄=17,86) arasında istatistiksel açıdan anlamlı farklılık olmadığı (t=1,152, p>0,05) görülmüştür. Yapılandırılmış bireysel görüşme formundan ve odak grup görüşmelerinden elde edilen nitel verilerin analizi sonucunda katılımcıların çoğunlukla dijital öykülerin deyim öğretimine eğlence kattığını, kolaylaştırdığını, anlamayı ve öğrenmeyi artırdığını düşündükleri görülmektedir. Araştırma sonucunda dijital öykü kullanımının deyim öğretimindeki başarıyı artırdığı; öğrenmede kalıcılık sağladığı; dijital öykülerle deyim öğretiminin öğrenciler tarafından eğlenceli, kolaylaştırıcı ve öğretici birer etkinlik olarak görüldüğü; öğrencilerin deyim öğretiminde kullanılan diğer yöntemlere karşın dijital öykülerle öğretimi tercih ettikleri; tüm bu nedenlerle de dijital öykülerin deyim öğretiminde kullanılan yöntem ve tekniklerde kullanılabilecek güçlü bir materyal olabileceği sonuçlarına ulaşılmıştır.
In this study, it is aimed to examine the effect of using digital stories on the success of teaching idioms, which are one of the most important parts of our language and culture. The quantitative dimension of the research, in which the mixed method was used, consists of a single-group pretest-posttest experimental design, and the qualitative dimension is a phenomenological study. The study group of the research consists of 22 7th grade students studying at Derinkuyu Imam Hatip Secondary School in Nevşehir province, Derinkuyu district, in the 2021/2022 academic year. In the study, an achievement test on idioms developed by the researcher was used to collect quantitative data, and a structured individual interview form and focus group interviews were used to collect qualitative data. The application lasted for 7 weeks. First of all, the idioms in the texts corresponding to the implementation period were determined in the 7th grade Turkish textbook; These 26 idioms identified were processed in the stories prepared by the researcher; Finally, the prepared stories were brought into digital story format. The achievement test regarding the idioms developed before the application was applied to the study group as a pre-test. The activities related to the idioms encountered in the lessons during the application were carried out through digital stories. During this process, qualitative data regarding the application were collected through a structured individual interview form, and the achievement test regarding the idioms developed as a result of the application was applied as a posttest. Three weeks after the end of the application, the permanence test was applied and focus group interviews were conducted. As a result of the analysis of the quantitative data obtained, there was a statistically significant difference (t=-7.692, p<0.05) between the pretest scores of the study group (X̄=14.00) and the posttest scores (X̄=18.77) in favor of the posttest. It was observed that there was no statistically significant difference (t=1,152, p>0.05) between posttest scores (X̄=18.77) and retention test scores (X̄=17.86). As a result of the analysis of the qualitative data obtained from the structured individual interview form and focus group interviews, it is seen that the participants mostly think that digital stories add fun to the teaching of idioms, make it easier, and increase understanding and learning. As a result of the research, it was found that the use of digital stories increased the success in teaching idioms; provides permanence in learning; students see idiom teaching with digital stories as fun, facilitating and instructive activities; students prefer teaching with digital stories over other methods used in idiom teaching; For all these reasons, it has been concluded that digital stories can be a powerful material that can be used in the methods and techniques used in idiom teaching.